![]() |
Tweet |
Özellikle buğday üretiminde ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan şehirde, tohumdan sofraya uzanan buğdayın serüveni hem üreticiler hem de tüketiciler için ayrı bir önem taşıyor.
Bahar aylarında toprağa düşen buğday tohumu, bölgenin iklim koşulları ve sulama imkânları sayesinde güçlü bir şekilde filizleniyor.
Yaz aylarının sonuna doğru başaklanan buğday, biçerdöverlerle hasat edilerek lisanslı depolarda muhafaza ediliyor. Ardından un fabrikalarına gönderilen buğday, burada işlenip un haline getirildikten sonra ekmek, makarna ve birçok farklı ürün olarak sofralara ulaşıyor.
Şanlıurfa’nın buğdayı, yüksek verimi ve kalitesiyle sadece bölge halkının değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Hasat döneminde toplanan buğdaylar, un değirmenlerinde öğütüldükten sonra ise evlerde kadınların imece usulü hazırladığı yufka ekmeğe dönüşüyor.
Saç sobaların üzerinde pişirilen bu ekmekler, sofralara gelmeden önce geleneksel yöntemle ıslatılarak tüketiliyor.
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde babadan kalma un değirmeni işletmeciliğini sürdüren Hacı İlgin, mesleğini 30 yıldır devam ettirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu iş bize babamızdan kaldı. Hem kazancımızı buradan sağlıyoruz hem de gelenekselliği yaşatıyoruz. Değirmenimizde öğütülen buğday, hâlâ eskiden olduğu gibi sofralara ekmek olarak dönüyor.”