Tapınak, Pagan inancına ait bir yapı olarak değerlendiriliyor. Duvarlarında ay, güneş ve yıldız tanrılarına ait eşsiz kabartma tasvirler bulunuyor. 2018 yılında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında başlatılan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılan bu yapı, arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırmıştı.

Kaçak Kazıyla Ortaya Çıktı, Sit Alanı İlan Edildi

Başbük Sin Tapınağı, ilk olarak kaçak kazılar sonucunda tesadüfen gün yüzüne çıktı. Jandarma ekiplerinin müdahalesiyle durdurulan izinsiz kazıların ardından, alanda bilimsel çalışmalar başlatıldı. Dönemin Şanlıurfa Müze Müdürü ve kazı başkanı Celal Uludağ, “Bu tapınağın Yeni Asur dönemine ait bir Sin Mabedi olduğunu tespit ettik. Türkiye’de eşi benzeri yok,” ifadelerini kullanmıştı.

Kazılar tamamlandıktan sonra tapınak alanı koruma altına alındı ve sit alanı ilan edildi. Ancak aradan geçen yedi yıla rağmen tapınak henüz ziyarete açılmadı. Ne restorasyon çalışması yapıldı ne de turizme kazandırılmasına yönelik bir adım atıldı.

Köylüler Tepkili: “Tarihi Servet Sahipsiz Kaldı”

Başbük köyü sakinleri, bu eşsiz yapının bölgeye ciddi bir değer katabileceğini ancak yıllardır sahipsiz bırakıldığını dile getiriyor. Tapınağın korunmasından memnun olan köylüler, tanıtım ve açılım çalışmalarının yapılmamasını büyük bir kayıp olarak görüyor.

Köyde ayrıca Taştepe adlı bir başka kültürel miras alanı da bulunuyor. Taştepe, Karahantepe kadar değerli kabul edilmesine rağmen, yıllar önce kamulaştırılmasına rağmen hiçbir kazı ya da tanıtım faaliyeti gerçekleştirilmedi.

Deprem Mağdurları Sit Alanı Engeline Takıldı

6 Şubat depremlerinde Başbük köyündeki birçok ev hasar gördü. Ancak tapınağın bulunduğu alanın sit bölgesi olması nedeniyle vatandaşlar evlerinde onarım yapamıyor. Bu durum köylüler için hem barınma hem de güvenlik açısından ciddi mağduriyetler yaratıyor. Köy halkı, hem tarihi yapıların değerlendirilmesini hem de evlerinin restore edilebilmesi için acil çözüm bekliyor.