![]() |
Tweet |
Özellikle Tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda faaliyet gösteren bakırcılar, yerli ve yabancı turistlerin ilgisinin artmasını beklerken, satış yapma umuduyla üretimlerini artırdı. El işçiliğiyle üretilen bakır saatler, süs eşyaları ve mutfak gereçleri, hem geleneksel zanaatın yaşatılmasına katkı sağlıyor hem de turistlere özgün hediyelik alternatifler sunuyor.
Esnaf, artan talebe hazırlıklı olmak için ürün stoklarını şimdiden artırırken, atölyelerde adeta bir üretim seferberliği yaşanıyor.
6 Şubat depremleri ve pandemi süreci nedeniyle uzun bir durgunluk dönemi geçiren şehirde, esnaf ilk kez bu kadar yüksek bir satış beklentisine girmiş durumda. Depremin yaralarının sarılması ve normalleşme sürecine geçilmesiyle birlikte yeniden canlanan turizm, kent ekonomisine de olumlu katkı sağlıyor.
40 yıldır bakırcılık mesleğini sürdüren usta Halil Çalışır, turistlerin ilgisinin yalnızca ekonomik değil, kültürel açıdan da büyük önem taşıdığını vurguladı. “Her bir parça el emeğiyle hazırlanıyor. Bu iş sadece geçim kaynağımız değil, aynı zamanda kültürümüzün bir parçası. Turistlerin ilgisi hem moral hem de motivasyon kaynağımız oluyor,” dedi.
Şanlıurfa’nın UNESCO tarafından “Müzik Şehri” ilan edilmesiyle birlikte dünyanın dört bir yanından yoğun turist beklediklerini ifade eden Çalışır, bu nedenle çalışma tempolarını da artırdıklarını söyledi.
UNESCO tarafından “Müzik Şehri” ilan edilen ve 2026 yılında UNESCO Müzik Şehirleri Toplantısı’na ev sahipliği yapacak olan Şanlıurfa’da, tarihi çarşılarda el emeğiyle hazırlanan ürünlerle ziyaretçilere unutulmaz bir kültürel deneyim sunulması hedefleniyor. Esnaflar, bu süreçte kente yoğun bir turist akını beklediklerini belirterek, 2026 yılının hem turizm hem de ticaret açısından bereketli geçmesini umut ediyor.