Dünyanın gözleri önünde bir halk açlıktan ölüyor, susuzlukla boğuşuyor, bombalarla paramparça ediliyor. Ve dünya bu vahşete sadece seyirci kalıyor İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı bu zulüm, artık sadece siyasi bir mesele değil; insanlık tarihine yazılmış kara bir lekedir.

Filistin halkı, sadece mermiyle değil, susuzlukla, gıda yokluğuyla, elektrik kesintileriyle, sistematik bir şekilde yok edilmeye çalışılıyor. Bu, açık bir soykırımdır. Tüm bunlar, “güvenlik” adı altında meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Oysa bu, güvenlik değil, bir halkın kökünü kazmaya yönelik organize bir işkencedir.

Sessizlik de Bir Suçtur

En acı veren gerçek ise, bu zulme sessiz kalan Müslüman ülkelerin tavrıdır. Halkı Müslüman olan birçok ülke, ya sessiz kalarak ya da sessiz kalanı oynayarak bu vahşetin bir parçası hâline gelmiştir. Bu devletlerin liderleri, koltuklarını korumak uğruna, adaletin ve vicdanın sesine kulaklarını tıkamış durumdalar.

Kur’an açıkça buyurur:

> “Hazırlıklı olun, gücünüz yettiği kadar silahlanın. Düşmanlarınıza karşı birlik olun.”

*Ama bugün Müslüman coğrafya paramparça. Ne fikirde, ne kalpte, ne mücadelede ortak bir zemin var. Çünkü bu birlik çoktan bozuldu. İsrail’in yüzyıllardır hedeflediği şey de tam olarak buydu: Müslümanları bir araya gelemez hale getirmek.

Tarih Bu Sessizliği Yazacak

İsrail 1800’lü yıllardan beri bu planın peşindeydi. Böl, parçala, yönet taktiğiyle İslam coğrafyasını zayıflattı, ülkeleri birbirine düşürdü, iç çatışmalarla güçsüz bıraktı.ş Bugün geldiğimiz noktada, bırakın bir orduyu, bir yardım konvoyu bile Gazze’ye ulaşamıyor.

Filistinli çocuklar açlıktan ölürken, bazı saraylarda sofralar şatafatla kuruluyor. Zulme karşı çıkmak yerine, bazı liderler zalimlerle aynı fotoğraf karesine girmekten çekinmiyor.

Ama unutulmamalı ki Allah adalet sahibidir. Zulme karşı susanları da, destek olanları da hesaba çekecektir. O, el-Kahhâr’dır. Kahreder, siler süpürür. Zamanı geldiğinde her şeyin hesabını sorar.

İnsanlık Nerede?

Bugün ABD ve Batı’nın insan hakları söylemlerinin ne kadar ikiyüzlü olduğunu çok net görüyoruz. “İfade özgürlüğü”, “demokrasi”, “hukuk devleti” gibi süslü sözler, Filistin söz konusu olduğunda aniden susuyor. Çünkü bu değerler yalnızca çıkarlarına hizmet ettiği sürece geçerli.

Mehmet Akif’in şu sözleri tam da bugünü anlatıyor:

> “Tek dişi kalmış canavar.”
Canavar hâlâ hayatta ve bu defa maskesiz.

Son Söz

Bugün Gazze’de yaşananlar sadece Filistin’in değil, bütün bir insanlığın meselesidir. Ve bu mesele karşısında susan herkes, tarihin en utanç verici sayfalarında yerini alacaktır.

Müslüman ülkeler ya birlikte hareket edip bu vahşete dur diyecek ya da bu yangın eninde sonunda onların kapısını da çalacakır. Çünkü zulme karşı sessiz kalmak, yarının kurbanı olmaya razı gelmektir.

Artık uyanmak, birlik olmak ve insanlık onurunu savunmak zamanıdır.